Ürdün Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail polisi müdafaasında Mescid-i Aksa’ya düzenlenen ağır baskınlar kınandı. Açıklamada, kelam konusu baskınların Mescid-i Aksa’nın tarihi ve hukuksal statüsünü ihlal ettiği vurgulandı. Açıklamada görüşlerine yer verilen Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sinan el-Mecali, Mescid-i Aksa’nın 144 dönümlük alanıyla yalnızca Müslümanların ibadet ettiği bir yer olduğunun altını çizdi.
Kutsal yerin Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar Yönetiminin himayesinde olduğunu hatırlatan Mecali, İsrail’in hücumlarına son vermesi halinde, Vakıflar Yönetimi’nin Mescid-i Aksa’da sistemi üstlenme ve güvenliği sağlamaya muktedir, tek kurum olduğuna işaret etti.
Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınları kınayan Mecali, “Kudüs’te ve işgal altındaki tüm Filistin topraklarında yaşanan tırmanışın sorumluluğu İsrail hükümetindedir. İsrail hükümeti, bu mübarek günlerde Mescid-i Aksa’ya baskınlarına ve namaz kılanlara zorluk çıkarmaya son vermemesi üzerine büyüyecek tansiyonun de sorumlusudur.” sözleri kullandı.
İsrail’in Kudüs’te işgalci güç olarak milletlerarası hukuka bağlı yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini belirten Mecali, Kudüs’teki Mescid-i Aksa ve başka kutsal yerlere yönelik ihlallerden sakınılması uyarısı yaptı.
Aksa’ya baskın çağrıları
Fanatik Museviler, 5-13 Nisan’daki Hamursuz (Pesah) Bayramı sırasında Aksa’ya yönelik baskın davetlerini artırmıştı.
Bu devirde baskın bekleyen Filistinliler ise ramazan ayında Müslümanlara Mescid-i Aksa’da itikaf davetinde bulunmuştu.
Fanatik Yahudi 15 haham da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’e mektup yazmıştı.
Mektupta, Netanyahu ve Ben-Gvir’den Yahudi yerleşimcilerin Hamursuz Bayramı’nda Mescid-i Aksa’da kurban kesmeleri için müsaade verilmesini isteyen hahamlar, kurban kesmeyi başaranlara 5 bin 500 dolar bedelinde ödül verilmesini önermişti.